12 Haziran 2013 Çarşamba

Bir Efsane Bitti

> Nerden nereye? Neydik ne olduk? Eskiden nasıldı şimdi nasıl? Bu soruları düşününce yüzümde hafif bi gülümseme oluyor. Lise artık bitti. 4 yıl. 4 şahane yıl bitti acısıyla tatlısıyla demicem geçirdiğim 4 yıl gayet tatlı yıllardı. Sanırsınız Leyla ile Mecnunun İsmail abisi o derece bi tatlılıktan söz ediyorum.

> Biz bu işe 3 kişi başladık. Sadece 3 kişiydik ve geleneklerimiz vardı. Üçümüzün olan gelenekler. Sonra birden bu gelenekler dörde, beşe, yediye, derken çift haneli rakamlara ulaştı. Saygıdeğer insan seni baştan uyarmak istiyorum burada yazılanlar sana çok sıkıcı gelebilir ama buraya yazacaklarım 4 yıl boyunca yapmaktan pek bir keyif aldığım işlerdi. Pardon yapmaktan pek bir keyif aldığımız işlerdi. Müsadenizle başlıyorum...( "Ne demek müsade senin koçum" dediğinizi duyar gibiyim.)

> Bir pazartesi sabahı ilk tenefüsün zili ile ben, şekil jojuk ve at beyi (kod adlar kullanarak yazıcam) kantine istemsizce gidip kantin kuyruğunda 50 kişinin kahrını belasını çekerek çayımızı ve açmamızı almış o süper ötesi şahane masada oturmuştuk. Kahvaltı günün en önemli öğünüdür diyerek yemeye koyulduk. Buraya kadar her şey çok normalken (sanırım ağzımız doluyken konuştuk diye) çok tuhaf bir sohbet açıldı daha sonra bu sohbet ertesi günün kahvaltısında da devam etti derken bi sonra ki günde. -yalnız 5. günün şafağında doğuya bakmaz olaydık saygıdeğer müdür yardımcıları bizim o tuhaf sohbetlerimize kulak misafirleri olmuşlardı.-

Soldan sağa:Kodumun,Ben,Dadaş,At beyi,Şekil jojuk alttaki Ateist ülkücü reyiz
> Hayatımız çok güzeldi karnımızı doyurup şahane muhabbetimiz ediyorduk yalnız bu güzel günler kısa sürede sona erdi o güzel günleri yerine daha güzel günler gelmeye başladı. Çünkü 3 kişiyken aramıza bir dördüncü geldi. Artık derslere girmeyebilirdik neticede okey 4 kişi oynanan bir oyun. (4. kişinin kod adı DADAŞ!)

> Süt ve sütün türevlerini severim. Açmamın yanına (büyük bir günah işleyerek) o gün çay değilde ayran alımıştım. İşte ayranımdan ilk fırtı çekişimle masamızla başka bir masanın temas ettiğini gördüm. Başka bir masa... Artık 4 kişide değildik 6-7 ve hatta 8 kişi olmuştuk. Sırası ile: Optik, Muhalif, Atarlı giderli ve Geveze.

> Grubun büyümesinden yana bi sorunum yoktu ama 3 ve 4 kişi iken o tatlı sohbetlerin yerini artık ojeler, maşalar, frençler... Aman allahım ne oluyor lan??? Artık kantinin büyüsü bozulmuştu bizde ekibi alıp sınıfa çıkmakta bulduk çareyi. Sınıfta başka birisi bizi bekliyordu: Adını feriha kodumunun kızı. Neticede grup 9'u bulmuştu ve işte 9'u bulan grup sayımızla ilk işimizi gerçekleştirdik: "Hadi hocalarla dalga geçip panoya asalım da disiplin cezası yiyelim." Olmaz gibi gözüküyo ama oldu. Yalnız bir efsane olan disiplin cezasını her öğrenci gibi bizde göremeden mezun olduk.

> Benim en çok hoşuma giden bir diğer olay ise camlardan geçmemizdi. Sınıf içinde camları kullanarak hareket ediyorduk ama bu sadece benim ve at beyinin kulladğı bi yoldu daha sonra bu yolu Ateist ülkücü reyiz'de kullanmaya başladı. Etti 10.

> Grup giderek çoğalınca bizde spora merak saldık ve bütün koridorun dikkatini çeken "ay yanlışlıkla Beyza'nın kalem kutusunu karşıdan karşıya atarak sayı elde etmece" oyununu bulduk. Aşağı yukarı 1 hafta süren ve kalem kutusunun maaf olduğu eğlenceli spora dışarıdan katılan çok oldu ama onları ne yazık ki gruba alamıyoruz o zaman bi 25-30 kişi oluyoruz ben o kadar kod adı bulamam insanım ben insan saksı değil!

> Arkadaşlıklarımız, dostluklarımız çok güzel bi şekilde devam ediyordu derslerde herkes arkaya yani ilk 3 kişinin olduğunu yere dönüp sohbet ederdik tabi bu hocalar (yani kahrolası federaller) tarafından fark edilince çocuk gibi yerlemiz değiştirildi birbirimize en uzak noktalar seçilmişti bunun üzerine olduğumuz yerden konuşmaya başladık uzak olduğumuz içinde sesimizi birbirimize duyurmak için bağırmamız gerekiyordu böyle olunca federaller nasreddin hoca bizde eşek olup hocaya turşu sattırmıyorduk.

> 10 ve 11. sınıf bizim açımızdan eğlenceli geçiyordu yani. Belki hala okuyorsan "bunlarda atraksiyon mu beaaaa" diyebilirsin ama sorarım sana bu kadar güzel muhabbetler hangi atraksiyon ile değişilir? Biz sadece muhabbet etmeyi seven bir avuç soytarıydık... Kralın soytarıları. Kral ise "anti jandarma" idi bize en büyük abiliği yaban adam matematik sınavında sınıfa gelip hocayı sınftan çıkararak herkesin geçmesini sağlayan adam. Benim büyüğüm ve üsdadım. Unutma sınıftan hoca çıkarmak hele ki sınav esnasında hiç de kolay değildir.

Soldan sağa:Fana,Muhalif,Fotokopi,Geveze,Kantin gülü,Dis perisi,Şekil jojuk,Optik ve Atarlı giderli.


*Hayat böyle eğlenceli geçerken son sınıf geldi ve hakikatten son sınıf olduğunu hissettirdi...


                                                     TO BE CONTINUED...

1 yorum: